4 Mart 2015 Çarşamba

MODERN NESNELER (1.Siyasal Eleştirmen)




Mustafa Yürekli


Mitolojik varlıklardan siyasal eleştirmenler, çok ilginç olmalarına rağmen, tanımlamada kullanılabilecek hiçbir niteliğe sahip değildir. Düşünmediklerinden, konuşmamanın verdiği cesaretle hep aynı şeyi söylerler ve hepsi aynı şeyleri söylediğinden birbirleriyle pek uzlaşmazlar.

Siyasal eleştirmenin bugün kendini bile şaşırtacak kadar aşırı söylemeye düşkünlüğü düşündürücüdür. Daha söyleyeceğini söylemeden zaten söylenmişe sığınması, orada kendini yanıltabilecek noktalar bulması ve her seferinde hedefinden şaşmış bir ok gibi salt kendine saplanması ürkütücüdür de. Birinin söylediği daha şimdiden diğerinin söyleyeceğini belirlemiş gibidir.

Bunun herhalde en güzel örneği “yazar” kavramında kişiselleşir. Yazar, bir kişidir ve yazar. Eylemi ve kendisi arasında hiçbir nedenselliğe ihtiyaç duymadan kendi işlevini yine kendisi gerekçelendirirken, eksik kaldığı yerlerde diğer bir yazar rolünü oynar. Birinin yazdığını diğeri kendince yazarken bir başkası da eksik olanın sonuna imzasını atmak için bir yer arar.

Siyasal eleştirmen pratikte bir tıkanmayı bile gideremezken, tıkanma, eleştirmen sayısını artırarak çoğalır. Ancak hemen söyleyelim ki bu tıkanma teorik olamaz, çünkü teoride tıkanma diye bir şey olmaz. Teori her zaman için sapmalarla yoluna devam eder, tutarsızlıklarından çoğalır, bu yüzden teori edimi salt kitaba dönüşmeye mahkumdur. Komik olan şu ki, siyasal eleştiri ustalarının en iyi bildiği şey niye yazdıklarıdır ve kesinlikle herhangi bir tıkanmayı aşmaya niyetleri olmadığından zaten pek de bir şey aşılmamıştır.

Bir yandan akademi ortamı diğer yandan kitaplar veya süreli yayınlarla yapılan siyasal eleştirinin hep bir gün sonra ama en az bir gün sonra yapılıyor olması kendisinin geride kalması veya takip ettiği şeyin hızından kaynaklanmaz. Hep geride kalarak konuşması onun bir gün önce hiçbir şey yapmadığının ama sadece oturduğunun ya da yazdığının kanıtıdır, eğer öyle olmasaydı yazamazdı belki de.

Siyasalın merkezine bağımlılığı, onu özellikle gerçek merkeze, yani gerçek çatışmanın olduğu alanın / merkezinin çevresinde tutar.

Siyasal eleştirmenin karşıt yaratmaya, karşı nesne varsaymaya olan bağımlılığına karşın, kendi karşıtına karşı derin bir kayıtsızlığı ve korkusu vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder